allak bullak etmek Deyiminin Anlamı Nedir?

İrtibatı Koparmayalım!

anlaminedir.com

AnlamiNedir

NedirAnlami

ALLAK BULLAK ETMEK deyiminin anlamı nedir?

allak bullak etmek deyimi

(1) düzenli durumunu bozmak, karmakarışık bir duruma sokmak, altüst etmek, darma dağınık bir duruma getirmek, dağıtmak, karıştırmak. örnek: Fırtına her yeri allak bullak etmiş. (2) (bir şey, birini) düşünemez duruma getirmek, zihnini altüst etmek. örnek: Haber, adamı allak bullak etti.

1364 10

Bu deyimler de ilginizi çekebilir...

Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

allak bullak etmek

(1) düzenli durumunu bozmak, karmakarışık bir duruma sokmak, altüst etmek, darma dağınık bir duruma getirmek, dağıtmak, karıştırmak. örnek: Fırtına her yeri allak bullak etmiş. (2) (bir şey, birini) düşünemez duruma getirmek, zihnini altüst etmek. örnek: Haber, adamı allak bullak etti.

ananın örekesi

Arg. Saçma bir söz karşısında, 'daha neler', 'öyle şey olur mu?' gibi bir anlamda söylenir.

Örnek: Askerlik kalkacakmış yok ananın örekesi!

altı alay üstü kalay

görünüşü güzel, gösterişli ama içi, özü işe yaramaz, bozuk; içine, özüne özenilmemiş anlamında söylenir.

gönlünü almak

gücenmiş olsun olmasın, bir kimseyi, uygun bir davranışla, bir sözle, bir armağanla hoşnut etmek, sevindirmek.

çivi gibi

(1) (su için) çok soğuk. örnek: Buzdolabından çıkardığı çivi gibi gazozu içti. (2) (insan için) sağlam ve çevik. örnek: Bu sabah çivi gibiydim.

eli işte, gözü oynaşta

"iş yapar gibi görünüyor ama aklı başka yerde" anlamında söylenir.

helalihoş olsun

(1) Bunu sana gönül hoşluğu ile veriyorum, hiç pişman değilim, Allah bunu sana bağışladığıma şahit olsun. (2) ?Aferin, takdire değer iş yapıyorsun? anlamında kullanılır.

çevir kazı yanmasın

kırdığın potu anlar anlamaz, sözünü kimseye dokunmayacak bir biçime çevirmek istiyorsun anlamında söylenir.

renkten renge girmek

Heyecan, korku ve utanmadan dolayı yüzünün rengi değişmek, sıkılmak.

elifi elifine

(1) (benzerlik için) harfi harfine. (2) (uygunluk için) noktası noktasına, tam olarak, tam. (3) (saat için) saatin akrebiyle yelkovanı üst üstü gelmiş durumda, saati tam gösterir halde. örnek: Saat elifi elifine on birdi.

damga yemek

kötü bir yargıya uğramak, örnek: Adamcağız suçsuz yere damga yemişti.

attığı taş ürküttüğü kurbağaya değmemek

(1) sağladığı yarar uğradığı zararı karşılayamamak. (2) sağladığı yarar, (o davranışla, bir işe, bir başkasına) verdiği zarardan az olmak.

Yayın Ağımız

Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.